Adil Öksüz’le isim benzerliği olan kişi konuştu

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Darbe girişiminin kilit ismi firari Adil Öksüz ile ad benzerliği nedeniyle zor günler geçiren sebze ve meyve toptancısı Adil Öksüz konuştu.İlişkili Haberler

• İçişleri Bakanlığı’ndan Adil Öksüz açıklaması
• Adalet Bakanı Gül’den Adil Öksüz açıklaması

Manisa’nın Salihli ilçesindeki sebze meyve halinde toptancılık yapan Adil Öksüz, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan’ın “FETÖ’nün mahrem imamı” firari Adil Öksüz’ün, 15 Temmuz sonrası defalarca Ankara, İstanbul, İzmir ve Elazığ’a uçakla seyahat etmesine karşın yakalanamadığı iddialarına ilişkin, bahsedilen tarihlerdeki seyahatleri kardeşiyle birlikte kendisinin yaptığını belirtti.

Salihli’de yaşayan Öksüz, gazetecilere yaptığı açıklamada Tezcan’ın iddiasındaki seyahatleri yapan Adil Öksüz’ün “FETÖ’nün mahrem imamı” firari Adil Öksüz değil, kendisi olduğunu kaydetti.

Tezcan’ın iddiası nedeniyle savcılık, istihbarat, medya ve memleketi Bingöl’ün Genç ilçesindeki jandarmadan arandığını aktaran Öksüz, “Bahsedilen tarihlerde seyahatleri ben yaptım. Kardeşimle birlikte gittim. Cenazem vardı, dayım vefat etmişti, direkt uçuş bulamadığımız için aktarmalı gittim. Kredi kartıyla bilet aldık. Gurbet Demir de kız kardeşimdir” ifadelerini kullandı.

Öksüz, Tezcan’ın iddialarından ötürü hem kendisinin hem de kız kardeşinin sıkıntı yaşadığını anlatım ederek, “Burada bizi bilmeseler ne yapacağız Bereket buranın insanı bizi tanıyor. Kız kardeşim ne yapacak, Adil Öksüz’le görülmüş, ona eşlik etmiş… Nasıl olacak bu iş Bir şey söylenirkeninsanın özgürlüğüne dair düşünerek devinim fiyat insan. Bir şeyi net anlamadan… Adil Öksüz denen zat, yurt haini bu kadar çılgın mi ki kimliği ile bu kadar yeri gezecek. Havalimanlarında silahla geçemiyorsun nasıl o isimle geçeceksin. Öyle saçma bir şey yapılmış, bizi mağdur duruma düşürdü” diye konuştu.

“SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIM”

Mahremine ilişkin konuşulmasının yanlış olduğunu vurgulayan Öksüz, şöyle devam etti:

“Yanlış beyanlarla politika yapıyorsunuz. Kız kardeşimin isminin geçmesi hoş bir şey değil. İnsanlar bu saaten sonra ne gözle bakacak, bunu kalkıp siyasetinize alet edip manşet yapmanın anlamı yok. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sözde hak için diye 25 gün bunun için mi yürüdü? Yardımcıları insanların mahremlerine kadar girip bu yanlışı yapsın diye mi bu yürüyüşü yaptı. Bu olayda benden çok kız kardeşim mağdur olmuştur, bunu kabul etmiyorum. Benim yaptığım seyahatin biletlerinin fotoğraflanarak aleni bir şekilde gazetede yayınlanmasını doğru bulmuyoruz. Milletvekili ve gazete hakkında suç duyurusunda bulunacağım.”

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve savcıların konuya ilişkin izah yaptığını hatırlatan Öksüz, “Hala kalkıp savcılarımızı ve yetkili mercileri yalan beyanla suçluyor. Kimlik bilgilerinin değiştirildiğini söyleyerek yüzsüzlük yapıyor. Burdan CHP Genel Başkanına sesleniyorum, Tezcan’ın bu konuyla ilgili bir an evvel bir izah yapmasını istiyorum. Bizim mahremimize kadar girmeye hakkı yok. Eğer gerçekten hak için yürümüşse, o Genel Başkan Yardımcısının istifa etmesini de bilmesi lazım” diye konuştu.

Öksüz, kendisinin komisyonculuk yaptığına değinerek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu milletvekilinin işi mi? Bu, istihbaratın, askerin, polisin, savcıların işi. Araştırmak bize mi düşmüş. Herkes işine bakacak. Kalkıp da Adil Öksüz’ü bulmak, istihbaratı, devleti suçlamak Bülent Tezcan’a düşmemiş. Ben vergimi ödüyorsam benim vergimin karşılığını istihbaratım da savcım da verecek. Onların işi o. Siyasetçilerin kalkıp da halkı kullanarak prim yapmasının anlamı yok. Siyasetçilik bu değildir. Sen benim ve halkın verdiği oylarla ve vergilerle oradasın. Benim üzerimden politika yapmayacaksın. Politika adamı siyaseti kendi arasında yapar, halkı alet etmez. İnsanın mahremine kadar inilmez. Böyle bir terbiyesizlik olmaz. Bugün sabahtan beri ne istihbarat, ne emniyet, ne savcılar, ne Ankara’daki savcı kaldı. Hala telefonlarım çalıyor. Bir şey ortaya atarken karşındakini de düşün. Orada bayan var. Bileti de koyuyorsunuz.”